Ana içeriğe atla

PKK Terörünün Karanlık Yüzü: Örgüt İçi İnfazlar


Lenin, Stalin, Mao, Pol Pot gibi tüm komünist liderlerin ortak yönlerinden biri, muhaliflerine karşı acımasız tutumlarıdır. Komünist ülkelerin tarihi, sadece liderden ve politbürodan farklı düşündükleri için esir kamplarına sürülen milyonlar, acımasızca katledilen on binler, siyasi suikastler, sokak ortasında, halka açık gerçekleştirilen işkencelerle doludur. Kendisini 21. yüzyılın Lenin'i olarak gören Öcalan'ın tarihinde de, beraber yola çıktığı arkadaşları da dahil olmak üzere, binlerce muhalifin kanının izi vardır.
Öcalan'ın bizzat kendi mahkeme ifadelerine, PKK yöneticilerinin açıklamalarına ve örgütten ayrılanların beyanlarına göre, PKK'nın örgüt içi infazla öldürdüğü insan sayısı 15 ile 17 bin arasında değişmektedir. Bu kişilerin bazıları toprağa gömülüp başından vurularak, bazıları ailelerinin yanında kurşunlanarak, bazıları üzerlerine asit atılarak katledilmişlerdir. Daha da ötesi, bu cinayetler PKK yanlısı basın organları tarafından "ajanlar hak ettikleri cezayı aldı" üslubuyla adeta gururla yayınlanmıştır.
PKK üyeliğinden 10 yıl cezaevinde kalan Aytekin Yılmaz,  örgüt içi infazları anlattığı "Yoldaşını Öldürmek" adlı kitabında, bu cinayetlerin PKK mensupları tarafından halay çekilerek kutlandığını anlatır:
Ben iki olayda halay çekildiğini gördüm. Biri 1990'lı yıllarda gerillalar (PKK mensupları) karakol basıp 20-30 askeri öldürdüğündeydi. Bana korkunç gelirdi. İkinci halay da yoldaşlarını öldürdükten sonra çekilen halaydı.
Bu cinayetlerden bazıları şöyledir:
◉ PKK'nın kurucularından olan Ordulu Haki Karer'in zaman zaman öne çıkması Öcalan'ı rahatsız etti. 18 Mayıs 1977'de, Gaziantep'te bir kahvehanede şüpheli bir şekilde vuruldu.
◉ PKK Avrupa Sorumlusu Çetin Güngör, örgütün kongresinde yöneticilerin faaliyetlerini eleştirdi. Ajan olduğu gerekçesiyle 1984'te Stockholm'de öldürüldü.
◉ 12 Eylül darbesinde yakalanıp 11 yıl Diyarbakır Cezaevi'nde kaldıktan sonra tahliye olan Ali Rıza kod adlı Mehmet Çimen, Almanya'da üst kademeyle görüş ayrılığına düştü. Suriye'ye çağırıldı. Örgüt kararıyla banyo küvetinde üzerine asit dökülerek infaz edildi.
PKK'nın Karanlık Yüzü: Örgüt Içi Infazlar

1. Zaman, 11.01.2013
2. Vatan, 12.01.2013
3. Aydınlık, 21.12.2015
4. Akşam, 04.02.2012
5. Milat, 11.01.2016
Öcalan’ın tarihinde,  tüm komünist liderlerde olduğu gibi, beraber yola çıktığı arkadaşları da dahil olmak üzere, binlerce muhalifin kanının izi vardır.
◉ Örgütün kurucu isimlerinden olan ve Erzincan-Tunceli sorumluluğu yapan Yıldırım Merkit, ajan-işbirlikçi ilan edildi. Romanya'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
◉ PKK'nın kuruluş aşamasında yer alan Kani Yılmaz (Faysal Dumlayıcı) Öcalan yakalandığında Avrupa'da yer bulamamasının sorumlusu olarak gösterildi. İki PKK ajanının aracına yerleştirdiği bomba ile 10 Şubat 2006'da öldürüldü.
◉ PKK genel sekreter yardımcılığına kadar yükselen Mehmet Şener, ajan olduğu suçlamasıyla iki tetikçi tarafından kurşunlandı. (Mehmet Şener, Paris'te öldürülen Sakine Cansız'ın nişanlısıydı.)
◉ PKK'nın kurucu üyelerinden Ali Ömürcan, Lübnan'da Cemil Bayık tarafından sorgulanarak idam edildi.
◉ PKK'nın III. Kongresi'nde genel sekreter birinci yardımcılığına getirilen Halil Kaya, Öcalan'ın talimatıyla kurşuna dizildi.
Bunlar gibi yaklaşık 17 bin insan öldürüldü. Bu insanların bir çoğunun ölümü tarihe faili meçhul olarak geçti. Oysa failler meçhul değildi, gayet iyi biliniyordu. Örneğin 1986 yılında Almanya'da hazırlanan bir iddianamede, bu infazların emrinin Öcalan tarafından verildiği Savcı tarafından kayda geçilmişti. Türkiye'de solun önemli isimlerinden biri olan ve yaklaşık 18 yılını cezaevinde geçiren İsmail Beşikçi PKK tarafından öldürülen binlerce insanın ve yakınlarının durumunu şöyle anlatır:
PKK içinde, Mehmet Şener gibi yüzlerce infaz var... Oğulları, kızları kendi arkadaşları tarafından, PKK tarafından infaz edilenler ise bir sessizliğe gömülmüş, hayattan tamamen kopmuşlardır. Bu aileler için başvurulacak bir makam yoktur… PKK, örgütlerinin isimlerinde, yazılarında, konuşmalarında, 'demokratik' sözcüğünü çok kullanıyor. Bu sözcüğü çok kullanarak demokrat olduğu izlenimini yaratmaya çalışıyor. Demokratik ulus, demokratik vatan, demokratik özerklik vs. sözcüklerini sık sık kullanarak demokrat olamazsınız. Demokrat olmanın tek ölçütü vardır. O da ifade özgürlüğüdür. İfade özgürlüğü yaşama geçmeden demokrat, demokratik olamazsınız.
Görüldüğü gibi PKK mensupları kendi arkadaşlarını dahi zerre tereddüt etmeden katledebilecek bir ahlaksızlığa sahiptir. Ve bu zihniyete sahip bir örgütün herhangi bir şekilde "demokratik", "ekolojik", "kadına değer veren" bir sistem kurması mümkün değildir. PKK'nın kuracağı tek sistem tıpkı Kuzey Kore gibi ruhsuz, acımasız, despot bir sistemdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PYD, YPG, HPG, SDG, PJAK Hepsi PKK'nın Kollarıdır

Bugün Suriye'nin kuzeyinde, ABD ve koalisyon güçleri, 'IŞİD'le mücadele' adı altında PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD ve onun askeri kanadı YPG'ye açık bir destek vermektedir. Başta İngiltere olmak üzere Avrupa ve ABD medyasının önemli bir bölümü ile bunların Türk medyasındaki uzantıları da bu desteğin propaganda kanadını oluşturmaktadır. Bu propaganda kanatları, PYD ve YPG'nin PKK'dan farklı olduğu, terör örgütü olmadığı dezinformasyonunu 7/24 dünya kamuoyuna telkin etmekle görevlidir. Oysa PYD, tüm bu ülkelerin resmen terör örgütü olarak kabul ettikleri PKK'nın Suriye'de taktığı maskeden başka bir şey değildir. Kendi çıkarları gereği, bu maskenin arkasını görmezden gelen Batılı güçler, PKK'yla aynı terör örgütü olan PYD'yle ittifak yaparak bu maskeyi ayrı bağımsız bir kişilik olarak kabul etme tiyatrosunu sürdürmekte de kararlı görünmektedir. 1. PYD temsilcileri İtalyan Parlamentosunda 2. YPJ komutanları Fransa'da Ely

Sonuç: Sevgi Olmadan Çözüm Olmaz

Öfke, insanı doğru ve akılcı düşünmekten alıkoyan, hak olanı uygulamaktan engelleyen ve en önemlisi de Allah'ın beğenmediği bir tavırdır. Geçmişte yaşananlar nedeniyle kalbindeki öfkeyi atamayan bazı Kürt kardeşlerimiz, PKK'nın ideolojisini tüm yönleriyle görmeli, özlemi içinde oldukları adalet ve özgürlüğün PKK aracılığıyla gelmesinin mümkün olmadığını anlamalıdır. PKK'yı Kürtler veya değerleri değil, sadece ateist ideolojileri ilgilendirmektedir. Dolayısıyla PKK Kürtler de dahil tüm bölge halklarının düşmanıdır. Kardeşlerimiz bu gerçeği iyi düşünmeli ve PKK belasının ortadan kalkması ve güçlü bir millet olarak birlikte var olmak için yeni bir başlangıç yapmalıdırlar. Kendilerini seven, kendilerine dostluk elini uzatan kardeşleriyle birlikte, bütün dinlerin ve bütün ırkların birlikte yaşadığı, Kuran'daki gerçek demokrasinin ve adaletin esas alındığı, bağnazlık ve hurafelerin terk edildiği, huzur ve refah ortamının hakim olduğu bir birlik için çaba göstermelidirler.

Giriş

PKK terör örgütü ve onun PYD, YPG, YPS, HPG, SDG, PJAK vs. gibi kolları, bugün Türkiye'nin güneydoğusunda, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde, İran'ın güneybatısında bağımsız bir komünist Kürdistan devleti kurmayı hedefleyen Marksist, Leninist ve Stalinist bir yapılanmadır. Örgütün temel hedefi, Kürt milliyet ve etnisitesini araç olarak kullanarak birinci aşamada bölgeye, ardından Türkiye geneline, nihai olarak da tüm bölgeye komünist sistem ve ideolojiyi hakim kılmaktır.   (Konuyla ilgili detaylı bilgi için Harun Yahya (Adnan Oktar)'ın "PKK Kalleşliği ve PKK Zulmü" ve "Amerika'nın Göremediği PKK" eserlerine başvurabilirsiniz.) PKK hareketi, her yönüyle, günümüzde dünya üzerindeki en büyük silahlı komünist kalkışmadır. Ne var ki uluslararası toplumun desteğini alabilmek, ona şirin görünmek ve doğrudan tepkilere maruz kalmamak amacıyla bu komünist kalkışmayı şu aşamada demokratik bir özgürlük hareketi kisvesi altında sürdürmektedir. Nihai hedefine