Ana içeriğe atla

PKK Kadına Değer Vermez, Onu Sömürü Aracı Olarak Kullanır

Önceki bölümlerde sözünü ettiğimiz bazı Batılı çevrelerin, PKK'yı sözde demokratik, modern ve sempatik gösterme çabalarında kullandıkları en önemli araçlardan biri de "kadın" unsurudur. Bu çevreler, PKK mensubu olmayı Kürt kadını için adeta eşsiz bir fırsat, bir övünç kaynağı gibi sunarken toplumda hassas olan "kadın" algısı üzerinden PKK'ya yeni, parlak bir imaj oluşturmayı planlamaktadır.
Bunun son örneklerinden biri İngiltere merkezli Middle East Eye haber sitesinde 31 Temmuz 2015'te yayınlanan,  Eleonora Vio tarafından hazırlanmış "PKK'nın Kadın Gerilla Savaşçıları" başlıklı makaledir. Örgütün imajını düzeltme mantığı makalede, "yeniden markalaşan PKK" terimi ile ifade edilmektedir.25
Makalede PKK'lı kadın gerillaların, sözde kendilerinin ve halklarının bağımsızlığını kazanmak amacıyla PKK'ya katıldıklarından bahsedilmekte ve Kürt ve Türk kadınının özgürlüğüne kavuşmak için dağa kaçıp silahlı bir terör örgütüne katılmayı göze alacak derecede bir baskı ve esaret altında olduğu safsatası ciddi biçimde vurgulanmaktadır. Buna karşın, PKK'nın kadınlar için güya ne büyük bir kurtuluş ve özgürlük fırsatı olduğu mesajı verilmektedir. Mizanseni tamamlamak için, rollerini başarıyla oynayan 8-10 kadının birarada neşe ve mutluluktan uçan, kahkahalar atarak aralarında şakalaşan, "masum"görünümünde pozları da yazının satırları arasına serpiştirilmektedir.
Elbette bu makaleyi okuyan birçok yabancı, Türkiye'deki, Kürt, Türk, Laz, Çerkes hangi etnik kökenden olursa olsun tüm kadınların, erkeklerle eşit hak ve özgürlüklere sahip olduklarını bilmemektedir. Diledikleri gibi serbestçe yaşadıkları, okudukları, çalıştıkları, meslek sahibi oldukları, seyahat ettikleri, eğlendikleri, istedikleri kıyafetle dolaştıklarından, özgürce evlenip boşanabildiklerinden, rahatça siyasete atılabildiklerinden de habersizdir.
Bu nedenle, medyanın bu tür toplum mühendislikleri, konu hakkında bilgi düzeyi düşük çoğunluk kitleyi hedef aldığından istenen kamuoyu algısını oluşturmak zor olmamaktadır. Oysa aynı medyada madalyonun öteki yüzünden hiç bahsedilmemektedir.
Bazı Batılı Çevrelerin PKK'lı Kadın İmajı

Bazı Batılı çevrelerin, PKK'yı sözde demokratik, modern ve sempatik gösterme çabalarında kullandıkları en önemli araçlardan biri de "kadın" unsurudur.
Gerçekte PKK'lı Kadınların Durumu

1. Aktif Haber, 07.05.2012
2. Habertürk, 15.11.2012

PKK Kadınları Özgürlük Savaşçısı mı Yoksa Sömürü Metası mı?

Geçtiğimiz yıllarda PKK'dan kaçarak Türk makamlarına teslim olan 57'si kadın 220 teröristin ifadelerinden örgüt içindeki kadınların nasıl bir sefalet, perişanlık, fiziksel ve psikolojik yıkım içinde oldukları gözler önüne serilmektedir.
Teslim olan kadın PKK'lıların anlatımlarına göre örgütte kadınlar için köle hizmeti verme, dayak, aşağılanma ve tecavüz gündelik olaylardandır. Kadın PKK militanlarının pişmanlık dolu ifadelerinden bazı çarpıcı bölümler şöyledir:
Havin kod adlı N.D.: 3 yıl önce dağa çıkarken umutlarım vardı. Ama kölelik yaptım. Bir tek ağrı kesici olmadığı için kendini öldürenlere şahit oldum.
Nudem kod adlı F.D.: Dağa çıktığımın birinci ayında pişman oldum. Kurtuluşu ölümde görüyorduk.
Awesta kod adlı F.T.: Örgüte katıldım. 3. günün gecesi battaniyemin altına gelen kişinin 'sus yoksa öldürürüm' tehdidiyle tecavüze uğradım.
Dicle kod adlı E.B.: Evimizde 8 kardeşe bakıyordum. Ama dağda 80 kişinin yemeği, bulaşığı, ekmeği bana yıkıldı. 26
Görüldüğü gibi, gerçekler Middle East Eye'ın makalesinde kurgulanan senaryodan çok farklıdır. Sözde özgür olmak için örgüte katılan kadınlar bütün gün odun kesmek, yemek yapmak, sığınak kazmak, yüzlerce erkek teröristin köleliğini yapmak ve örgüt yöneticilerinin cinsel istismarına boyun eğmek zorundadır.

Akşam, 27.05.2011

◉ PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kadına Bakışı

Örgütün kurucusu ve lideri Abdullah Öcalan'ın kadın, özellikle de Kürt kadını hakkındaki hakaret dolu ifadeleri tek başına, Batılı çevrelerin propaganda malzemesi yaptığı "PKK'nın kadına değer verdiği" yalanını kökünden silmeye yeterlidir:
"Kürt kadınlarının çoğunun bedenleri ölü, kokuşmuş, soğuk ve çok kabadır. Fizikleri biraz böyledir, ruhları donuktur. Fikir düzeyi hiç yoktur... Bir papağan kadar bile sözcükleri tekrarlayamaz.27
Yine Öcalan'ın 1998'de kadın militanlara hitaben yaptığı, filme de çekilen konuşmasında, "Aşka karşı zayıfım. Bundan çekinmiyorum. Ancak güvercinlerim benden uzaklaşırsa, bunun cezasını çeker. Daha önce benden uzaklaşanlar cezalarını buldu."28 şeklindeki ifadeleri de örgütte kadına yönelik tehdit ve şiddetin dehşet verici boyutlarını ortaya koymaktadır.
Nitekim, 2003'te üç arkadaşıyla birlikte PKK'dan kaçarak Irak'a yerleşen Dilaram kod adlı militan, örgütteki yaşamını kaleme aldığı "Özgürlüğe Kaçış" isimli kitabında, Abdullah Öcalan'ın 'Yoğunlaştırma evi' diye anılan Şam'daki evinde birçok genç kızın yanısıra kendisinin de defalarca tecavüze uğradığını anlatmaktadır.
Dilaram'ın, kendisi gibi örgütten kaçan 14 kadının başından geçenleri anlattığı kitap, Öcalan, Cemil Bayık, Murat Karayılan gibi PKK yöneticilerinin kadın militanlara yönelik, sömürü, tecavüz ve şiddet uygulamalarının sayısız örnekleriyle doludur. Bu sisteme itaat etmeyenlerin ise, hamile bile olduklarına bakılmaksızın yine bu yöneticilerin emriyle nasıl infaz ettirildikleri, bu infazların diğer kadın militanların elleriyle nasıl yaptırıldığı da Dilaram'ın aktardığı dehşet verici hatıraları arasındadır.
Örnekler saymakla bitmez. Ancak ne yazık ki PKK, kadın faktörünü, örgüt içinde kendi çirkin çıkar ve hizmetlerine kullanırken, uluslararası kamuoyuna karşı da büyük bir iki yüzlülükle, propaganda malzemesi olarak kullanmaya devam etmektedir. Bir kısım çevreler de bilerek veya bilmeyerek bu çirkin oyuna alet olmaktadır.

Dipnotlar

25. http://www.middleeasteye.net/in-depth/ features/female-guerrilla-fighters-pkk-2044198184
26. http://www.sabah.com.tr/gundem/2012/07 /03/yagmur
27. Abdullah Öcalan, "Nasıl Yaşamalı?", s. 91


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PKK Komünist Şiddet ve Terörü Her Yönüyle Benimsemekte ve Uygulamaktadır

Kitabın genelinde, komünist hareketin başvurduğu silahlı ve bombalı propaganda, terör, şiddet, isyan, ayaklanma, boykot, kışkırtma, ajitasyon, örgütlenme gibi temel yöntemleri çok sayıda örnekle ve komünist liderlerin bizzat kendi ifadelerinden alıntılarla ortaya koyduk. 40 yıla yakın bir süredir binlerce kanlı eylemin ve on binlerce cinayet ve katliamın sorumlusu olan PKK da bu komünist yöntemleri harfiyen uygulamaktadır. Örgütün daimi lideri Abdullah Öcalan çeşitli dönemlerdeki ifadelerinde bu gerçeği şöyle belirtmektedir: Silahlı mücadele, halk ayaklanması ve örgütlenme son derece iç içe gelişen, birbirlerini zorunlu kılan özelliğe sahiptirler... 9  Biz ulusal kurtuluş mücadelesini böyle gelişmiş savaş düzeyine ulaştırmak için ise silahlı propaganda ile başlanması gerektiğini, ajitasyon, propaganda ve örgütlenme görevlerinin başarılmasının temel aracının silahlı propaganda olacağını, devrimci yapının yaratılmasında temel iskele görevini silahlı propagandanın göreceğini beli...

Ateist-Komünist-Dinsiz PKK Kürt Halkının Temsilcisi Değildir

Bugün, hepsi ABD-Avrupa eksenli olan bir kısım popüler medyanın, çeşitli hükümet üyelerinin, siyasi, bürokrat ve akademisyenlerin, bazı düşünce kuruluşlarının işbirliğiyle dünya çapında bir yalan kampanyası yürütülmektedir. Bu kampanyada PKK terör örgütünün, sözde "Kürt halkı için savaşan kahraman özgürlük savaşçıları" olduğu yalanı yoğun biçimde işlenmektedir. Dünya üzerindeki birçok insan da, kendi ülkesi ve gündemi dışında gelişen bu olay hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip olmadığından, doğal olarak, bu toplum mühendisliğinin etkisi altında kalmakta ve bu yalanlara inanarak destek vermektedir. Zaten kampanyanın amacı da, PKK terör örgütünün ihtiyacı olan bu uluslararası toplum desteğini sağlamak ve onunla mücadele eden legal devlet güçlerini baskı altında bırakmaktan ibarettir. Oysa çok kapsamlı araştırmaya gerek kalmadan, belli somut ve temel gerçekler ortaya konduğunda, PKK'nın kesinlikle Kürt halkının temsilcisi olmadığı, tam tersine Kürtleri baskı altına ...

PYD, YPG, HPG, SDG, PJAK Hepsi PKK'nın Kollarıdır

Bugün Suriye'nin kuzeyinde, ABD ve koalisyon güçleri, 'IŞİD'le mücadele' adı altında PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD ve onun askeri kanadı YPG'ye açık bir destek vermektedir. Başta İngiltere olmak üzere Avrupa ve ABD medyasının önemli bir bölümü ile bunların Türk medyasındaki uzantıları da bu desteğin propaganda kanadını oluşturmaktadır. Bu propaganda kanatları, PYD ve YPG'nin PKK'dan farklı olduğu, terör örgütü olmadığı dezinformasyonunu 7/24 dünya kamuoyuna telkin etmekle görevlidir. Oysa PYD, tüm bu ülkelerin resmen terör örgütü olarak kabul ettikleri PKK'nın Suriye'de taktığı maskeden başka bir şey değildir. Kendi çıkarları gereği, bu maskenin arkasını görmezden gelen Batılı güçler, PKK'yla aynı terör örgütü olan PYD'yle ittifak yaparak bu maskeyi ayrı bağımsız bir kişilik olarak kabul etme tiyatrosunu sürdürmekte de kararlı görünmektedir. 1. PYD temsilcileri İtalyan Parlamentosunda 2. YPJ komutanları Fransa'da Ely...