Ana içeriğe atla

PKK Azılı Bir Din Düşmanıdır

PKK, tüm komünist oluşumlar gibi, komünizmin temel ateist-materyalist görüş ve felsefesini her yönüyle benimsemiş bir terör örgütüdür. Dolayısıyla, dine, dini kurumlara, dini kavramlara ve her türlü mukaddes değere karşı cephe almıştır. Karşı olmanın da ötesinde dine büyük bir kin, nefret ve öfke besleyerek hak dinleri Marksist-komünist idealler karşısında en büyük engel ve düşman olarak görmektedir.
Wall Street Journal'da, 24 Temmuz 2015 tarihinde Matt Bradley ve Joe Parkinson tarafından hazırlanan makalede PKK'lılar, doğrudan "Amerika'nın MARKSİSTmüttefikleri" olarak tanımlanmakta ve örgütün Marksist yapı ve ideolojisi detaylı biçimde tanıtılmaktadır. "(PKK'lı) Savaşçılar sıklıkla, Öcalan'ın yazılarının zorunlu eğitiminden edindikleri Marksist devrim sözcüklerini kullanırlar"17 ifadeleri de yine aynı makalede yer alır.
PKK'nın ateist-materyalist, din düşmanı zihniyeti, örgütün kurucusu ve daimi lideri Abdullah Öcalan'ın kitaplarında ve çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalarda çok net bir biçimde dile getirilmektedir.
Aşağıda geçen ifadelerden Yüce Allah'ı tenzih ederiz.
Öcalan, 13 Eylül 1998 günü Şam'da 60-65 kadar teröriste hitaben yaptığı konuşmasında şunları söylemektedir:
"Kızlarımız, kadınlarımız, annelerimiz çocukça ve ahmakça hareket ediyor. ... Kadınlarımız, açıkça söylüyorum dinin etkisinde kalarak pasifleşmiştir.
... Bizim din ile ilişkimiz yok. Halkımız Tanrı'dan, ideolojiden kopmalıdır. Ben çok uğraştım sonunda Tanrı'dan koptum. Tanrı'yı aştım. Böylece Abdullah Öcalan olabildim. İslam kadınımıza bir şey vermemiştir. Bunun yerine sosyalist ahlakı koyacağız.
... Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım. Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum.18

PKK'nin Din Ahlakina Bakiş Açisi, Leninist, Stalinist, Marksist,
Komünist Kanli Liderlerle Birebir Aynidir
Allah'i ve İslam Dinini Tenzih Ederiz


1. Zaman, 20.03.2011
2. Yeni Akit, 23.04.2011
3. Yeni Akit, 07.06.2011
4. Yeni Akit, 19.09.2011
5. Vakit, 18.08.2010
6. Zaman, 07.06.2011
7. Zaman, 30.04.2011
8. Yeni Akit, 08.15.2011
9. Vakit, 08.09.2010
10. Tercüman, 02.11.2007

Öcalan, "Sanat ve Edebiyatta Kürt Aydınlanması" isimli kitabında, çocukluğundan beri bilimsel olarak gördüğü Marksizmi benimsediğini söylerken şu hezeyanları sarfetmektedir:
Yukarıda Tanrı olsaydı, beni yine yanlış yola sevk edecekti. Allah da Kürtler için değildir, Kürtleri şaşırtıyor. Kürtlerin Allah`ı da onları yanlış yola sevk ediyor. Bunun için ben kendi kendimin tanrısıyım.19
Öcalan, 'Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa' isimli kitabında da aynı din karşıtı hezeyanlarını sergilemeyi sürdürmektedir:
Dini söylem, ALLAH, peygamber ve melek gibi kavramlar dönemin siyasi literatürüdür.20
Allah bir nevi ortaçağın feodal manifestosudur, temel yasası ve bildirgesidir.21
Namazın kendisi de genel anlamda bir tiyatrodur.22
Yüce Allah'ı tenzih ederiz.
PKK'nın bu din düşmanlığı, Ortadoğu'da 100 yılı aşkın süredir başta İngiliz derin devleti olmak üzere dünya derin devletleri tarafından planlanan Armageddon savaşı için de kullanışlı bir piyon haline gelmesini sağlamıştır. Ortadoğu'yu Müslümanlardan arındırmayı amaçlayan bu planda PKK gönüllü ve paralı militan konumuna gelmiştir. Nitekim Öcalan'ın son dönemlerde geliştirdiği "Batı yanlısı" görünümün altındaki sebep de budur. Öcalan, komünist Kürdistan'ı inşa edebilmek için Armageddon hayali kuranlarla işbirliği yapabileceğini görmüş ve kendisini Batı'nın, Hristiyan ve Musevilerin destekçisi gibi göstermeye çalışmıştır. Bu konudaki dikkat çekici sözlerinden biri ise şöyledir:
İslam'ın unutulur, inkar edilir kıldığı bu halk (Kürtler), tüm tarikatçı yapılanmalara karşı Armageddon'da ağırlıklı olarak Hristiyanlar ve Musevilerin yanında yer alacaktır.23
Bu sözlerin anlamı açıktır. Dünya derin devletinin Ortadoğu'da radikalizmi bahane ederek Müslümanlara karşı yürüttükleri savaşta PKK kiralık katil olarak kullanılmayı kabullenmektedir. Bunun karşılığında beklentisi ise derin dünya devletinin komünist Kürdistan kurulmasına vereceği destektir.
Son dönemlerin sıkça duyulan propaganda cümlelerinden biri de "PKK, Batı'nın bölgede güvenebileceği tek demokratik, laik yapılanmadır" safsatasıdır. PKK'nın demokratik olmak bir yana, en küçük bir eleştiriye dahi öldürerek cevap verdiği bilinen bir gerçektir. PKK'nın "laik" olduğu iddiası da Batılı halkların PKK'ya sempati duymasını sağlamak için seçilen özel bir üsluptur. Böylece Batı'ya, "Ortadoğu'daki aşırı, radikal İslami örgütlere karşı size benzeyen bir tek biz varız" mesajı verilmektedir. Oysa PKK laik değildir, din düşmanıdır. Sadece İslam'a değil, Hristiyanlığa ve Museviliğe de düşmandır. Laiklik halklara ibadet ve inanç özgürlüğü sağlar ve en güzel, en doğru hali Kuran'da tarif edilmiştir. Kuran'a göre her insan dilediği gibi dinini yaşamakta özgürdür. PKK'nın öngördüğü sistemde ise her insan Marksist-Leninist-Stalinist dogmaya göre yaşamak zorundadır.

Dipnotlar

17. http://www.wsj.com/articles/americas-marxist-allies-against-isis-1437747949
18. Abdullah Öcalan, Özgür Yaşamla Diyaloglar, Ekim 2002, s. 257
19. Abdullah Öcalan, 'Sanat ve Edebiyatta Kürt Aydınlanması', s. 153
20. Abdullah Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 204
21. Abdullah Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 313
22. Abdullah Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 354
23. Burhan Semiz, PKK ve KCK'nın Din Stratejisi, s. 210

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PYD, YPG, HPG, SDG, PJAK Hepsi PKK'nın Kollarıdır

Bugün Suriye'nin kuzeyinde, ABD ve koalisyon güçleri, 'IŞİD'le mücadele' adı altında PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD ve onun askeri kanadı YPG'ye açık bir destek vermektedir. Başta İngiltere olmak üzere Avrupa ve ABD medyasının önemli bir bölümü ile bunların Türk medyasındaki uzantıları da bu desteğin propaganda kanadını oluşturmaktadır. Bu propaganda kanatları, PYD ve YPG'nin PKK'dan farklı olduğu, terör örgütü olmadığı dezinformasyonunu 7/24 dünya kamuoyuna telkin etmekle görevlidir. Oysa PYD, tüm bu ülkelerin resmen terör örgütü olarak kabul ettikleri PKK'nın Suriye'de taktığı maskeden başka bir şey değildir. Kendi çıkarları gereği, bu maskenin arkasını görmezden gelen Batılı güçler, PKK'yla aynı terör örgütü olan PYD'yle ittifak yaparak bu maskeyi ayrı bağımsız bir kişilik olarak kabul etme tiyatrosunu sürdürmekte de kararlı görünmektedir. 1. PYD temsilcileri İtalyan Parlamentosunda 2. YPJ komutanları Fransa'da Ely

Sonuç: Sevgi Olmadan Çözüm Olmaz

Öfke, insanı doğru ve akılcı düşünmekten alıkoyan, hak olanı uygulamaktan engelleyen ve en önemlisi de Allah'ın beğenmediği bir tavırdır. Geçmişte yaşananlar nedeniyle kalbindeki öfkeyi atamayan bazı Kürt kardeşlerimiz, PKK'nın ideolojisini tüm yönleriyle görmeli, özlemi içinde oldukları adalet ve özgürlüğün PKK aracılığıyla gelmesinin mümkün olmadığını anlamalıdır. PKK'yı Kürtler veya değerleri değil, sadece ateist ideolojileri ilgilendirmektedir. Dolayısıyla PKK Kürtler de dahil tüm bölge halklarının düşmanıdır. Kardeşlerimiz bu gerçeği iyi düşünmeli ve PKK belasının ortadan kalkması ve güçlü bir millet olarak birlikte var olmak için yeni bir başlangıç yapmalıdırlar. Kendilerini seven, kendilerine dostluk elini uzatan kardeşleriyle birlikte, bütün dinlerin ve bütün ırkların birlikte yaşadığı, Kuran'daki gerçek demokrasinin ve adaletin esas alındığı, bağnazlık ve hurafelerin terk edildiği, huzur ve refah ortamının hakim olduğu bir birlik için çaba göstermelidirler.

Giriş

PKK terör örgütü ve onun PYD, YPG, YPS, HPG, SDG, PJAK vs. gibi kolları, bugün Türkiye'nin güneydoğusunda, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde, İran'ın güneybatısında bağımsız bir komünist Kürdistan devleti kurmayı hedefleyen Marksist, Leninist ve Stalinist bir yapılanmadır. Örgütün temel hedefi, Kürt milliyet ve etnisitesini araç olarak kullanarak birinci aşamada bölgeye, ardından Türkiye geneline, nihai olarak da tüm bölgeye komünist sistem ve ideolojiyi hakim kılmaktır.   (Konuyla ilgili detaylı bilgi için Harun Yahya (Adnan Oktar)'ın "PKK Kalleşliği ve PKK Zulmü" ve "Amerika'nın Göremediği PKK" eserlerine başvurabilirsiniz.) PKK hareketi, her yönüyle, günümüzde dünya üzerindeki en büyük silahlı komünist kalkışmadır. Ne var ki uluslararası toplumun desteğini alabilmek, ona şirin görünmek ve doğrudan tepkilere maruz kalmamak amacıyla bu komünist kalkışmayı şu aşamada demokratik bir özgürlük hareketi kisvesi altında sürdürmektedir. Nihai hedefine