PKK terör örgütü ve onun PYD, YPG, YPS, HPG, SDG, PJAK vs. gibi kolları, bugün Türkiye'nin güneydoğusunda, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde, İran'ın güneybatısında bağımsız bir komünist Kürdistan devleti kurmayı hedefleyen Marksist, Leninist ve Stalinist bir yapılanmadır. Örgütün temel hedefi, Kürt milliyet ve etnisitesini araç olarak kullanarak birinci aşamada bölgeye, ardından Türkiye geneline, nihai olarak da tüm bölgeye komünist sistem ve ideolojiyi hakim kılmaktır. (Konuyla ilgili detaylı bilgi için Harun Yahya (Adnan Oktar)'ın "PKK Kalleşliği ve PKK Zulmü" ve "Amerika'nın Göremediği PKK" eserlerine başvurabilirsiniz.)
PKK hareketi, her yönüyle, günümüzde dünya üzerindeki en büyük silahlı komünist kalkışmadır. Ne var ki uluslararası toplumun desteğini alabilmek, ona şirin görünmek ve doğrudan tepkilere maruz kalmamak amacıyla bu komünist kalkışmayı şu aşamada demokratik bir özgürlük hareketi kisvesi altında sürdürmektedir. Nihai hedefine ulaşana kadar da bu iki yüzlü tutumunu sürdürmede kararlı görünmektedir.
PKK, 40 yıla yakın bir süredir binlerce kanlı terör eylemini gerçekleştirirken onbinlerce masum insanı alçakça ve acımasızca öldürmüştür. Bu eylem ve kalkışmalarında örgüt her dönem, dünyadaki komünist, sosyalist ve sosyal demokrat iktidarların, örgüt, parti ve kuruluşların, Darwinist-ateist derin devlet yapılanmalarının maddi ve manevi desteğini almıştır. Halen de en yoğun biçimde bu desteği almayı sürdürmektedir.
Bu güçlerin kontrolündeki basın ve medya organları, siyasiler, gazeteci ve yazarlar, akademik çevreler, strateji ve düşünce kuruluşları da her dönemde PKK lehinde geniş çaplı yürüttükleri algı operasyonlarıyla komünist örgüte gereken imaj ve propaganda desteğini sağlamaktadır.
PKK
Marksist-Leninist-Stalinist Bir Komünist Örgüttür |
PKK gibi Marksist-Leninist-Stalinist bir terör yapılanmasının günümüzde komünist ideolojinin temel prensiplerini gözeterek, onun eylem ve propaganda yöntemlerini kullanarak geniş çaplı bir kalkışma yürütüyor olması, komünizmin gerçekte hiçbir dönemde yok olmadığının en açık ve güncel kanıtlarındandır. Her devirde sinsice pusuda bekleyen komünizm, uygun ortam, fırsat ve şartları bulduğunda derhal harekete geçerek nihai hedefine ulaşmaya çalışır. PKK da bunun en son örneğidir.
Bugün PKK'ya destek veren birçok çevre, bölgedeki Müslüman Kürt halkını, bu komünist kalkışmaya alet edebilmek için örgütü Kürt halkının temsilcisi, militanlarını da halkının bağımsızlığı ve toprakları için savaşan özgürlük kahramanları gibi göstermeye çalışmaktadır.
1. Sabah, 20.08.2015
2. Yeniçağ, 22.08.2015 3. BBC, 20.08.2015 | ||||
Batı basınında sık sık "özgürlük savaşçısı", "hakları için mücadele eden kadınlar" imajlarıyla yer alan PKK aslında Ortadoğu'nun en kanlı terör örgütüdür. Kürt ailelerin bebeklerinden örgüt içinde muhalif olanlara kadar yaklaşık 40 bin kişiyi öldürmüştür.
Başta İngiliz derin devletine bağlı çeşitli düşünce kuruluşları, basın ve yayın organları, siyasi analistler bu çarpıtma ve dezenformasyonun öncülüğünü ve organizasyonunu yürütmektedir. İngiliz derin devletini bilmeyen okuyucularımıza kısaca açıklamak gerekirse, burada kast edilen İngiliz devleti, hükümeti veya halkı değildir. Derin devletler, legal hükümetler ve devlet yapıları üzerinde hareket eden, her türlü mafyavari yöntemi kullanan, propaganda ve provokasyonlarla yönlendirmeler yapan illegal oluşumlardır. İngiliz derin devleti de tüm dünya derin devletlerinin üzerinde yer alan, hepsinin beyni konumunda olan "üst akıl"dır.
PKK'nın komünist bir terör örgütü olduğu gerçeğini gizleyen ve Ortadoğu'daki hedeflerine ulaşmak için bir maşa olarak kullanan da İngiliz derin devletidir. Bilerek veya bilmeyerek İngiliz derin devletinden zaman zaman etkilenen BBC, The Guardian, Financial Times, Independent, The Economist vs gibi bazı İngiliz medya organları, İngiliz derin devletinin etkisi altında olduğu iddia edilen Chatham House gibi düşünce kuruluşları PKK'yı sempatik gösterme propagandasının öncülüğünü yapmaktadır. Bu çevreler, PKK'yı öven, örgütü mağdur, kahraman, özgürlük savaşçısı gibi göstererek dünya kamuoyunu yanıltan yazı ve makaleleleri, düşünce ve açıklamaları her geçen gün daha da artan bir yoğunlukta ve agresif bir pervasızlıkla öne sürmektedir.
Çözüm Süreci Boyunca PKK 'nın Eylemleri Devam Etti
Bu çevrelerin iddialarından biri ise PKK'nın şiddeti bıraktığı yanılgısıdır. Geçtiğimiz yıllarda, Türkiye Hükümeti'nin terörün son bulması için bir çözüm süreci yürüttüğü doğrudur. Ancak bu süreçte PKK'nın şiddeti durdurduğu bilgisi doğru değildir. Çözüm sürecinin başladığı tarihten sonra da, PKK'nın eylemleri devam etmiştir. Örneğin sadece 2013'ün ilk 6 ayında PKK'nın 154 eylem yaptığı bilinmektedir. Bunlar arasında, yol kapamak, yolu açmak isteyen güvenlik görevlilerine ateş açmak, iş yerlerini ve iş makinalarını yakmak, hidroelektrik santrallerine, karakollara, polis araçlarına silahlı saldırı düzenlemek, mayın patlatmak, okul yakmak, haraç kesmek, işçileri, öğretmenleri, savcıları ve askerleri kaçırmak gibi eylemler bulunmaktadır.1 Haziran 2014 tarihinden itibaren ise bu eylemlerde belirgin bir artış olmuştur.
2014 Ekim ayının başında ise, 2 gün içinde, PKK tüm Türkiye'yi yakıp yıkmaya kalkışmıştır. 6-8 Ekim olayları olarak adlandırılan bu kalkışmada 35 ilde anarşi çıkmıştır. 40 kişi hayatını kaybetmiştir. 2 emniyet görevlisi şehit olmuştur. 221 sivil, 139 güvenlik görevlisi yaralanmıştır. 212 okul binası, 67 emniyet binası, 25 kaymakamlık binası, 29 parti binası, çocuk yuvaları, Kızılay kan merkezleri, belediye binalarının aralarında olduğu 780 bina, bütün toplam olarak da 1113 bina yakılmış veya tahrip edilmiştir. Şiddet eylemlerinde özel araçlar, belediye araçları, ambulanslar ve polis araçları yakılmış ve toplamda 1177 araç kullanılamaz hale getirilmiştir.
Haziran 2014'ten İtibaren PKK'nin Eylemleri Arttı
Kalkışma sırasında 17 yaşında gençleri sokak ortasında linç ederek öldüren PKK'lıların öfke ve nefret ruhu, otopsi raporunda iyice açığa çıkmıştır.2Gençlerin üzerinde onlarca bıçak darbesi, kurşun yarası, ezilme tespit edilmiştir. Bir kişi üçüncü kattan aşağı atılmış, birinin cesedi yakılmış, birinin boğazı kesilmiştir. PKK'yı sempatik göstermeye çalışan kesimlerin, PKK'lıların 17 yaşında gençleri önce linç edip, 3. kattan aşağı atıp, sonra yakıp sonra da boğazını kesmesini görmezden gelmesi vicdan yaralayıcı bir durumdur.
2015 yılı ise PKK'nın sözde çözüm sürecini daha güçlü savaşmak için kullandığını açıkça gözler önüne sermiştir. Şehirlere yığılan silah, bomba, patlayıcı, roket atar, uçak savarlar tüm şiddetiyle askere, polise, sivillere yönelmiş, PKK tarihinin belki de en büyük silahlı kalkışmalarından birini başlatmıştır.
PKK hakkındaki gerçekleri örtbas etmeye, çarpıtmaya, insanları yanıltmaya ve gözlerini boyamaya yönelik yürütülen dünya çapındaki algı operasyonu son derece sistemli, kapsamlı ve dev boyutlarda olabilir. Ancak, yalnızca örgütün kurucusu ve lideri Abdullah Öcalan'ın çeşitli zamanlarda yazılı ve sözlü olarak yaptığı açıklamalar dahi PKK'nın gerçek ve karanlık yüzünü çok net bir biçimde gözler önüne sermeye yeterlidir.
6-8 Ekim 2014 Olayları
|
1. Posta, 08.10.2014
2. Milliyet, 09.10.2014 |
3. Sabah, 14.03.2015
4. Milliyet, 09.10.2014 |
2014 Ekim ayının başında 2 gün içinde, PKK tüm Türkiye'yi yakıp yıkmaya kalkışmıştır.Bu olaylar sırasında PKK'lılar 17 yaşında gençleri işkenceyle katletmişlerdir. Birisi 3.kattan aşağı atılmış, birinin cesedi yakılmış, birinin ise boğazı kesilmiştir.
Dipnotlar
1. http://www.ankarastrateji.org/haber/cozum-sureci-pkk-nin-eylemlerini-durdurabildi-mi-919/
2. http://www.radikal.com.tr/turkiye/koy_ der_ baskinin_otopsi_raporu_bicak_kursun_yanik-1218935
|
Yorumlar
Yorum Gönder