Ana içeriğe atla

PKK Marksist-Leninist-Stalinist bir Komünist Örgüttür

Belirttiğimiz gibi, PKK'nın gerçek komünist Stalinist kimliği, oluşturulmaya çalışılan sahte sempatik imaja zarar vermemek için insanlardan gizlenmeye çalışılmaktadır. Oysa örgütün kurucu lideri Abdullah Öcalan'ın bizzat sarfettiği ifadeler, PKK'nın kendini bütünüyle Marksist, Leninist, Stalinist ideolojiye adamış gözü dönmüş bir komünist yapılanma olduğunu açık seçik ortaya koymaktadır. Öcalan'ın bu konudaki ifadelerinden bazıları şöyledir:
PKK, Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir.3
Lenin 1900'de ne ise ben de 21. yüzyıl sosyalizmini temsil ediyorum, reel sosyalizmle savaşarak, emperyalizmle savaşarak yeni sosyalizmi inşa ediyorum.4
Bizim ortamımızda sosyalizmin ve komünizmin ölçüleri egemendir. Sosyalizmde herkese emeği kadar verilir. Bu, parti (PKK) içinde de geçerlidir. Bu, komünist toplumun kuruluşuna kadar da geçerli olacaktır.5

1. PKK parti kongresinden bölücü terör örgütü lideri  Abdullah Öcalan'ın resimleri. PKK'nın komünist olmadığını iddia edenler bu resimlere dikkatlice bakmalıdır. Üzerinde orak çekiç amblemi olan kızıl PKK bayrağının yanı başında Lenin ve Engels'in resimleri dikkat çekmektedir.
2. PKK komünist olduğu gerçeğini gizlemek için ilerleyen yıllarda bayrağından orak çekiç sembolünü çıkarmış ancak militanlarının tümünün zihinlerine bu ideolojiyi işlemiştir. PKK'ya katılan her militan silah kullanmayı öğrenmeden önce komünist ideolojiyi öğrenir.
PKK`nın 1978`deki kuruluş kongresinde konuşan Öcalan, Marksist-Leninist ideolojiyi nasıl rehber aldıklarını şöyle anlatmaktadır:
Marksist-Leninist teori çok iyi özümsenmelidir. Önder kadrolar sık sık Marksizm'e müracaat etmeli, Marksizm'in uygulanmasını başlangıç şekli yapmak için bu öğretiyi gerçekten özümsemeliler... Biz komünizmi siyasal sorunun çözümlenmesinde daha çok bir eylem kılavuzu olarak ele alacağız. Mutlaka böyle bir öğretinin temsilcisi olarak, böyle bir öğretinin savunucusu olarak, bunun en önemli koşulu olarak bulunulan ülkenin siyasal iktidar meselesine uygulayarak, mevcut iktidarı parçalamada bir araç olarak, bir eylem kılavuzu olarak kullanarak üzerimize düşeni yapacağız.6
Bölücü örgütün elebaşı Öcalan 1 Mayıs 1982 tarihli konuşmasında da şunları söylemektedir:
Ne kadar elverişsiz koşulları yaşarsa yaşasın, işçi sınıfının objektif gücüne ve onun eylem kılavuzu olan bilimine, Marksizm-Leninizm'e dayanmak zorundadır ve dikkat edilirse bizim varlık nedenimiz tümüyle bu gerçek etrafında oluşmuştur... Eğer o aşiret duvarları, o feodal çitler aşılmasaydı, modern düşünce, en devrimci düşünce olan Marksizm-Leninizm kafalarımıza oturmayacaktı.7
Öcalan, kanlı komünist liderlerden övgü ile bahsetmektedir:
İşte proletaryanın kahramanları Marks ve Engels. İşte onun teorik, siyasal dahisi Lenin ve yine onun pratik ustaları Stalin, Ho Chi Minh ve Mao. Ve bunların önderliğinde yürüyen birçok ulusal ve enternasyonalist kahraman. İnsanlığın özgürlük bilincini ayaklandıran, örgütlendiren ve halk ordusu denilen orduları ortaya çıkaran bu büyük kahramanların insanlık tarihindeki yeri gerçekten büyüktür.8

Dipnotlar

3. Abdullah Öcalan, Kürdistan'da Halk Kahramanlığı, s. 78
4. Abdullah Öcalan, Özgür Yaşamla Diyaloglar, s. 201
5. Abdullah Öcalan, Tasfiyeciliğin Tasfiyesi, s.153
6. PKK Kuruluş Kongresi Konuşmaları, 1978, s. 13, 20
7. Abdullah Öcalan'ın 1 Mayıs 1982 tarihli konuşmasından.
8. Abdullah Öcalan, K.'da Halk Kahramanlığı, İstanbul, Mart 2004, s. 87

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PYD, YPG, HPG, SDG, PJAK Hepsi PKK'nın Kollarıdır

Bugün Suriye'nin kuzeyinde, ABD ve koalisyon güçleri, 'IŞİD'le mücadele' adı altında PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD ve onun askeri kanadı YPG'ye açık bir destek vermektedir. Başta İngiltere olmak üzere Avrupa ve ABD medyasının önemli bir bölümü ile bunların Türk medyasındaki uzantıları da bu desteğin propaganda kanadını oluşturmaktadır. Bu propaganda kanatları, PYD ve YPG'nin PKK'dan farklı olduğu, terör örgütü olmadığı dezinformasyonunu 7/24 dünya kamuoyuna telkin etmekle görevlidir. Oysa PYD, tüm bu ülkelerin resmen terör örgütü olarak kabul ettikleri PKK'nın Suriye'de taktığı maskeden başka bir şey değildir. Kendi çıkarları gereği, bu maskenin arkasını görmezden gelen Batılı güçler, PKK'yla aynı terör örgütü olan PYD'yle ittifak yaparak bu maskeyi ayrı bağımsız bir kişilik olarak kabul etme tiyatrosunu sürdürmekte de kararlı görünmektedir. 1. PYD temsilcileri İtalyan Parlamentosunda 2. YPJ komutanları Fransa'da Ely

Sonuç: Sevgi Olmadan Çözüm Olmaz

Öfke, insanı doğru ve akılcı düşünmekten alıkoyan, hak olanı uygulamaktan engelleyen ve en önemlisi de Allah'ın beğenmediği bir tavırdır. Geçmişte yaşananlar nedeniyle kalbindeki öfkeyi atamayan bazı Kürt kardeşlerimiz, PKK'nın ideolojisini tüm yönleriyle görmeli, özlemi içinde oldukları adalet ve özgürlüğün PKK aracılığıyla gelmesinin mümkün olmadığını anlamalıdır. PKK'yı Kürtler veya değerleri değil, sadece ateist ideolojileri ilgilendirmektedir. Dolayısıyla PKK Kürtler de dahil tüm bölge halklarının düşmanıdır. Kardeşlerimiz bu gerçeği iyi düşünmeli ve PKK belasının ortadan kalkması ve güçlü bir millet olarak birlikte var olmak için yeni bir başlangıç yapmalıdırlar. Kendilerini seven, kendilerine dostluk elini uzatan kardeşleriyle birlikte, bütün dinlerin ve bütün ırkların birlikte yaşadığı, Kuran'daki gerçek demokrasinin ve adaletin esas alındığı, bağnazlık ve hurafelerin terk edildiği, huzur ve refah ortamının hakim olduğu bir birlik için çaba göstermelidirler.

Giriş

PKK terör örgütü ve onun PYD, YPG, YPS, HPG, SDG, PJAK vs. gibi kolları, bugün Türkiye'nin güneydoğusunda, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde, İran'ın güneybatısında bağımsız bir komünist Kürdistan devleti kurmayı hedefleyen Marksist, Leninist ve Stalinist bir yapılanmadır. Örgütün temel hedefi, Kürt milliyet ve etnisitesini araç olarak kullanarak birinci aşamada bölgeye, ardından Türkiye geneline, nihai olarak da tüm bölgeye komünist sistem ve ideolojiyi hakim kılmaktır.   (Konuyla ilgili detaylı bilgi için Harun Yahya (Adnan Oktar)'ın "PKK Kalleşliği ve PKK Zulmü" ve "Amerika'nın Göremediği PKK" eserlerine başvurabilirsiniz.) PKK hareketi, her yönüyle, günümüzde dünya üzerindeki en büyük silahlı komünist kalkışmadır. Ne var ki uluslararası toplumun desteğini alabilmek, ona şirin görünmek ve doğrudan tepkilere maruz kalmamak amacıyla bu komünist kalkışmayı şu aşamada demokratik bir özgürlük hareketi kisvesi altında sürdürmektedir. Nihai hedefine